İçindekiler[göster]

Bir zamanlar Dünyanın büyük bölümüne kadar yayılmış olan Roma İmparatorluğunun günümüz dünyasına ulaşan tek parçası “İtalya” olarak kalmıştır. İtalya’ya gitmeye karar verilmiş ve işe başkent Roma’dan başlamak istenmişse büyük bir yolculuğun arifesi olduğu söylenebilir. Roma, sanki bir şehir değil de ayrı bir ülkeymiş gibi içerisinde oldukça fazla gezmeye şayan nokta barındırır.

Hem dini hem de tarihi açıdan Dünya kültüründe önemli yere sahip Roma’yı 1 gün içerisinde gezip görmek düşünülmemelidir. Roma, mimari olarak sıkça kendinden söz ettirdiği gibi hukuki olarak da adı oldukça fazla anılır. Öyle ki literatüre “Roma mimarisi” ve “Roma hukuku” gibi terimler yerleşmiştir. Bu arada Roma uçak bileti ile Roma'ya direkt olarak seyahat edebileceğinizi hatırlatalım. 

Roma’da Gezilecek Yerler

Roma’yı, mimari yapıtlarından başlayarak gezmek daha verimli olacaktır. Sizi milattan öncelere kadar götürüp yavaş yavaş bulunduğumuz zaman dilimine getiren sihirli bir şehirdir adeta Roma.

Kolezyum

Filmlerden görmeye alışık olduğumuz gladyatörlerin ölüm kalım mücadelesi verdikleri ve imparator ile halkın da izlediği o arenanın gerçek olduğunu söylesem inanır mısınız? Evet, o arena gerçek ve adı da “Kolezyum”.

Yüzyıllar önce gladyatörleri dövüştürmek amacıyla yapılan stadyumu andıran bu devasa yapının içerisinde hala gladyatörlerin kılıç sesleri duyuluyor. Geçmiş zamanlardaki anılarının hala diri kalması için Kolezyum’un içerisinde Gladyatör kılığında insanlar mevcut halen. Roma’nın sembolü olan Kolezyum, Roma’ya gelen herkesin ilk ziyaret ettiği konum oluyor.

Konstantin Takı

Kolezyum’dan fazla uzaklaşmadan bu kemeri de görmeniz mantıklı olacaktır. İstanbul’un eski ismi olan Konstantinopolis isminin nereden geldiğini hiç düşünmüş müydünüz? 2. asrın sonları ile 3. asrın başlarında hüküm süren İmparator Konstantin, yalnızca İstanbul’a ismini vermekle kalmamış, Maxentius’u mağlup ederek bu zafer kemerinin inşa edilmesine de vesile olmuştur.

Capitolini Müzesi

Bir şehri gezmek demişken herkesin aklına ilk gelen şey müzeler oluyor. Roma’ya kadar gitmişken Capitolini Müzesini gezmeden olur mu?

Roma, tarihin en eski uygarlıklarından biridir aynı zamanda. Antik Roma dönemine ait yüzlerce eser de yine İtalya’nın Roma şehrinde barınıyor. Bu güzide eserlerin bir bölümü de Capitolini Müzesi’nde ziyaretçilerini bekliyor.

Antik Yunan ve Roma filozoflarından tarihin seyrini değiştiren birçok Roma İmparatoruna kadar bolca önemli insanın heykelleri ve büstleri Capitolini Müzesi’nde yer alıyor.

Müzede ayrıca “Ölmekte Olan Gladyatör” de bulunuyor. Bu heykel, Roma’nın simgelerinden biri konumunda olduğu gibi müzede de oldukça ilgi görüyor.

Sistina Şapeli

Zamanın nasıl aktığını anlayamayacağınız Sistina Şapeli, Roma’nın biraz dışında kalıyor. Hem ulaşım hem de şapelin içeriğinin oldukça zengin olmasından dolayı yalnızca bir gününüzü Sistina Şapeli’ne ayırmanız daha faydalı olacaktır. Michelangelo, Roselli ve Boticelli gibi usta sanatçıların eserlerinin de yer aldığı şapelin tavanında meşhur “Adem’in Yaratılış Sahnesi” eseri de resmedilmiş.

Harikulade Bazilikalar

Bazilikalar, Hristiyanlığın güzide tapınaklarıdır. Asırlar önce yapılıp günümüze kadar ulaşan 3 büyük bazilika şehrin içerisinde yer aldığı gibi Roma’nın biraz dışında da 4. büyük bazilika bulunuyor.

Şehrin merkezindeki bazilikalar; St. John Lateran, San Pietro, Santa Maria Maggiore Bazilikaları olarak her biri devasa boyuta sahiptir ve içine binlerce insanı alabilir. Sadece San Pietro’nun bile 55-60 bin kişilik kapasitesi bulunuyor. Türkiye’nin Eyüp Sultan’ı gibi oldukça büyük olan bu ibadethanelerde dini aktiviteler devam ederken her dinden insan da gelip görebiliyor bir yandan.

Venezia Meydanı

Hazır Santa Maria Maggiore Bazilikası’ndan yeni çıkmışken üç beş adım ötenizdeki Venezia Meydanı’na da bir uğrayın. Etrafı farklı konseptte bir sürü kafe ve birbirinden güzel kokuların yükseldiği restoranlarla dolu.

Yılın büyük bir bölümünde tamamen turistlerin kapladığı bu meydan, Roma’nın da tam ortasında yer alıyor. Meydan, yoğun bir trafiğe sahip olduğundan yürüyerek gelmek ve gezmek daha uygun oluyor.

Roma’ya Gitmişken Yapılacak Aktiviteler

Roma’ya gidip bazı aktiviteleri yapmadan dönerseniz uykularınız kaçabilir. Her ülkede, her şehirde ve her yörede olduğu gibi Roma’da da bazı şeyler olmazsa olmaz niteliktedir.

Mesela Espresso

Bir fincan kahvenin 40 yıl hatrı vardır sonuçta. Türk kahvesi nasıl ki bizimle özdeşleşmiş bir meseleyse aynı şekilde espresso da İtalyanlara özel bir kahve. “Kahvenin özü” olarak nitelendirilen espresso; günümüzdeki yüzlerce kahvenin hem atası hem de yapıtaşı konumunda. Latte, Americano, Mocha gibi günümüzde en çok tüketilen kahvelerin yapıtaşı olan espressoyu, Venezia Meydanı’ndaki kafelerden birinde içmeden gelmek büyük bir haksızlık olacaktır.

Pizzasız Roma Gezisi Olmaz

Türkiye’ye gelen İtalyan turistlerin kebaba, pideye akın etmesini gayet normal karşılıyoruz. Çünkü biz de onların ülkesine gittiğimizde pizzaya akın ediyoruz. Roma’da bulunan Trastevere semtine uğrayıp bir pizza yedikten sonra mis gibi el yapımı şarap ya da biraların tadına bakmadan olmuyor.

Tatlı Niyetine de Dondurma İyi Gider

Kahveler içildi, pizzalar da yenildiğine göre bu öğünü güzel bir tatlıyla taçlandırmak ne de güzel olur. İtalyanların “gelato” diye adlandırdığı dondurmalar, Roma’da neredeyse her köşe başında satılıyor. Maraşlılar duymasın ama dondurmaları oldukça taze malzemeler kullanarak asırlık geleneksel yöntemlerle hazırladıklarından tadına doyulmuyor.

Kategoriler: Şehir Rehberi